urunilani'na hoşgeldiniz!

Bağırsak dostu bakteri nasıl bir canavara dönüştü”

Bağırsak dostu bakteri nasıl bir canavara dönüştü"

TM Dijital Haber Merkezi 1984 yılında, Wisconsin Üniversitesi Hastanesi ve Kliniği’nde hastaların kanlarında ortaya çıkmaya başlayan bakterinin kana ait bir bakteri türü olmadığı ve bu tür enfeksiyonların hayatı tehdit eden bir durum olan septik şoka hızlı bir şekilde tırmanabileceği fark edildi. Yapılan kan testleri suçluyu ortaya çıkardı: Normalde Enterococcus Faecalis adlı bağırsakta yaşayan bir dost bakteri (probiyotik). Bu bakteri bir şekilde hastanın kan akışlarına sızmıştı. Doktorlar, enfeksiyonları tipik olarak antibiyotiklerle tedavi eder, ancak bu bakterilerin antibiyotiklere dirençli olduğu kanıtlandı. Wisconsin hastanesindeki salgın dört yıl sürdü. Araştırmacılar, yapılan son çalışmalarda bu bağırsak dostu bakterilerin kandaki kısır bir patojene nasıl dönüştüğünü çözdüler. Bu keşif sadece bakterilerin bağırsaktan tamamen farklı bir ortamda hayatta kalmak için nasıl yeni yollar geliştirdiğini değil, aynı zamanda Enterococcus Faecalis’in hem antibiyotikleri hem de bağışıklık sistemini nasıl yendiğini ve salgını nasıl tetiklediğini de gösteriyor. Science Translational Medicine dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, salgın kaynaklı bakterilerin salgın öncesi bakterilere göre yüzde 10 daha büyük genomlara sahip olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, salgın bakterilerin hücrelerinin duvarlarını glikoz adı verilen şeker molekülleri ile güçlendirmelerini sağlayan mutasyonlara da sahip olduklarını ve bu değişimin, bakterileri antibiyotik ampisiline ve bağışıklık sisteminden gelen saldırılara karşı daha duyarlı hale getirdiğini keşfetti. Hastalara imipenem adı verilen yeni bir antibiyotik vermeye başladığında, bakterinin hayatta kalmak için farklı bir adaptasyona girdi. Bu kez bakteri antibiyotik hedefinin üretimini arttırdı ve hücreleri ilaca daha dayanıklı hale getirdi. Bulgu, antibiyotiğin muhtemelen bakterilerdeki değişiklikleri ilaca dirençli hale getiren değişiklikleri teşvik ettiği anlamına gelir. Massachusetts, Harvard Tıp Okulu’nda bir Mikrobiyoloji Uzmanı olan Michael Gilmore, “Çalışma, enterokokların (tek, ikili ya da kısa zincirler halinde bulunan gram üstü mikroorganizmalar), hücre duvarlarını antibiyotikler ve bağışıklık sistemi faktörleri tarafından öldürülmeye daha az duyarlı hale getirmek için hücre duvarlarını değiştirebilmelerinin yeni yollarını gösteriyor. Yeni antibiyotiklerin bu yeteneği hesaba katması gerekecek.” açıklamasında bulundu.

KAYNAK : AKŞAM GAZETESİ